İŞYERİNDE PSİKOLOJİK TACİZ OLGUSU (TACİZLERİN KİŞİLİK ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE BİR ÇALIŞMA)

İŞYERİNDE PSİKOLOJİK TACİZ OLGUSU (TACİZLERİN KİŞİLİK ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE BİR ÇALIŞMA) / Mobbing (A study about characteristics of the people who does mobbing activities)

Yazar: TENDÜ ARSAN
Danışman: PROF. DR. PINAR TINAZ
Marmara Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Anabilim Dalı / Yönetim ve Çalışma Psikolojisi Bilim Dalı
Yüksek Lisans
Türkçe
2008
138 s.

İşyerinde psikolojik taciz (mobbing), günümüzde iş hayatına yönelik en ciddi tehditlerden biridir ve olgunun yaygınlığı gün geçtikçe artmaktadır. Yapılan çalışmalarda ağırlıklı olarak, mobbing kapsamına giren davranışların neler olduğu ve mobbingin nedenleri üzerine yoğunlaşılmış, tacizcilerin özellikleri pek fazla ele alınmamıştır. Çalışmanın temel amacı; mobbing olgusunda tacizcilerin özelliklerini, psikolojik taciz davranışına ağırlıklı olarak kimleri hedef seçtiklerini inceleyerek potansiyel risk altında olan kişileri, tacizde bulunma eğilimi yüksek kişileri tespit etmek ve yavaş yavaş aydınlatılmaya başlanan bu alanda yeni çalışmalara ışık tutmaktır. Bu amaçla, çalışmanın birinci bölümünde, bireylerin iş yaşamlarında karşılaştıkları psikolojik taciz olgusunun tanımına, sürecin gelişimine, mobbing kapsamına giren davranışların neler olduğuna, süreç içerisinde rol alanların özelliklerine; ikinci bölümünde, mobbingin türlerine, ülke ve sektörler bazında yaygınlığına, nedenlerine ve sonuçlarına yer verilmiştir. Çalışma kapsamında, tacizcilerin ve mağdurların özelliklerini belirlemek üzere bir anket geliştirilmiş olup çalışmanın üçüncü bölümünde yapılan araştırmaya ilişkin analiz ve yorumlar yer almaktadır. Araştırma sonuçlarına göre; mobbing mağdurlarının ve tacizcilerin ağırlıklı olarak kadınlardan oluştuğu ortaya çıkmış ancak bu kişilerin cinsiyetleri arasındaki ilişkinin istatistiksel olarak anlamlı olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Tacizcilerin ağırlıklı olarak amir pozisyonunda yer aldığı yani yukarıdan aşağıya doğru mobbingin daha yaygın olduğu görülmektedir. Tacizciler ile mağdurların pozisyonları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki vardır. Demografik değişkenlerle mobbinge maruz kalma arasında ise eğitim düzeyi haricinde istatistiksel olarak anlamlı bir ilişkinin olmadığı görülmüştür. Mağdur ve tanıklar tarafından mobbingcilerin ağırlıklı olarak narsisist tipte algılandıkları, en sık sergiledikleri algılanan davranışın ise kendisinin çok önemli olduğu duygusunu taşıma olduğu sonucuna ulaşılmıştır.